keep in with - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

keep in with

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "keep in with" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 3 résultat(s)

Anglais Turc
General
keep in with v. ile dost kalmak
keep in with v. anlaşmak
Phrasals
keep in with v. iyi ilişkiler tutmak

Sens de "keep in with" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 74 résultat(s)

Anglais Turc
General
keep in step with v. ayak uydurmak
keep in touch with v. bağlantıyı koparmamak
keep in touch with v. ile teması sürdürmek
keep in touch with v. ile ilişkiyi koparmamak
keep in step (with) v. ayak uydurmak
keep in touch with v. bilgi almak
keep in touch with v. sürekli temasta olmak
keep in communication with v. iletişimde kalmak
keep in touch with v. iletişimde kalmak
be/keep in contact with v. iletişim içinde olmak
be/keep in contact with v. iletişim içerisinde olmak
Phrasals
keep in with (someone) v. (biriyle) arkadaş kalmak
keep in with (someone) v. (biriyle) ilişkileri devam ettirmek/iyi tutmak
keep in with (someone) v. (biriyle) arasını iyi tutmak
keep in with (someone) v. (biriyle) birlikte bir yerde tutmak
keep in with (someone) v. (birinin) yanında bir yerde tutmak
keep in with (someone) v. (birinin) yanından ayırmamak/dışarı çıkarmamak
keep someone or something in with someone or something v. birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle tutmak
keep someone or something in with someone or something v. birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle beraber tutmak
keep someone or something in with someone or something v. birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yanında tutmak
keep someone or something in with someone or something v. birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle yan yana koymak
keep someone or something in with someone or something v. birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle aynı yere koymak
keep someone or something in with someone or something v. birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yanına yerleştirmek
Colloquial
keep in with somebody v. biriyle dostça/arkadaşça ilişkiler içerisinde olmak
keep in with somebody v. biriyle anlaşmak
keep in with somebody v. biriyle ilişkisini/arasını iyi tutmak
keep in with somebody v. biriyle iyi ilişkiler içerisinde olmak
keep (well) in with somebody v. biriyle dostça/arkadaşça ilişkiler içerisinde olmak
keep (well) in with somebody v. biriyle iyi anlaşmak
keep (well) in with somebody v. biriyle ilişkisini/arasını iyi tutmak
keep (well) in with somebody v. biriyle iyi ilişkiler içerisinde olmak
Idioms
keep in step with someone v. adım uydurmak
keep in touch with someone v. birisi ile temas halinde olmak
keep in good with someone v. birinin gözüne girmek
keep in good with someone v. birinin gözünde iyi olmak
keep in touch with someone v. birisi ile bağlantıda olmak
keep in good with someone v. biriyle iyi geçinmek
keep in tune with times v. çağa uymak
keep in step with the times v. çağa ayak uydurmak
keep in step with the times v. çağa uyum sağlamak
keep in step with the times v. çağın gerisinde kalmamak
keep in step with the times v. zamana uymak
keep in step with the times v. zamana uyum sağlamak
keep in step with the times v. zamana ayak uydurmak
keep in step with the times v. modaya uymak
keep in step with the times v. çağdaş olmak/olmaya çalışmak
keep in step with the times v. modern olmak/olmaya çalışmak
keep in time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritmini yakalamak
keep in time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) zamanına uymak
keep in time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritmini yakalamak
keep in time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ritmini tutturmak
keep in time (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) zamanlamasını tutturmak
keep in touch (with somebody) v. (biriyle) temas halinde olmak
keep in touch (with somebody) v. (biriyle) iletişim halinde olmak
keep in touch (with somebody) v. (biriyle) bağlantıda olmak
keep in good with v. -in gözüne girmek
keep in good with v. '-in gözünde iyi olmak
keep in good with v. ile iyi geçinmek
keep in good with v. ile arayı iyi tutmak
keep in good with (one) v. (birinin) gözüne girmek
keep in good with (one) v. (birinin) gözünde iyi olmak
keep in good with (one) v. (biriyle) iyi geçinmek
keep in good with (one) v. (biriyle) arayı iyi tutmak
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) adımlarını uydurmak
keep in step (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) aynı ritimde hareket etmek
keep in step (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) senkronize hareket etmek
keep in step (with someone or something) v. (birini/bir şeyi) takip etmek
keep in step (with someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ardından gitmek
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) ayak uydurmak
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uygun hareket etmek
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uymak
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uygun hareket etmesini sağlamak
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) uydurmak
keep in step (with someone or something) v. (birine/bir şeye) ayak uydurmasını sağlamak